Yaşayan kültür ahlat
-->

Yaşayan kültür ahlat

 İl merkezine 60 km. mesafede, Van Gölü kıyılarında kurulu bulunan Ahlat ilçesinde çoğu 13. yüzyıldan kalma 14 kümbet, 2 kale, Selçuklu döneminden kalma 5 tarihi mezarlık, Osmanlı döneminden kalma 1 tarihi mezarlık, Yuvadamı köyünün kuzeyinde M.Ö. 2000 ile M.Ö.1200 yılları arasında kalan döneme ait 4 ayrı mezarlık, Osmanlı döneminden kalma 2 cami, 1 hamam bulunmaktadır.



İlçedeki Emirlik Bayındır Kümbeti mutlaka gezilmeli ve görülmelidir. İlçenin en önde gelen tarihi varlığı yaklaşık 200 dönümlük bir alanda kurulu bulunan tarihi "Selçuklu Mezarlığı"dır. Mezarlıkta her biri anıtsal yapı özelliğine sahip Şahideli-Şahidesiz sanduka mezarların dışında, Orta Asya Türk Mezar tipleri olan oda tarzı yeraltı mezarları da görülür. Diğer önemli tarihi eserler içerisinde yer alan Kümbetler, İslami etki ile birlikte gelişmiş olan, yer altı mezar odası üzerine küçük bir mescit eklenen dönemin bey ve yöneticilerine ait anıtsal mezarlardır.

Ahlat aynı zamanda Van Gölü çevresinin en güzel sahillerine sahiptir. Kıyı turizmi ve su sporları açısından gelişmeye müsait ilçe sahillerinde 4 ay yüzme imkanı vardı. Ayrıca ilçenin kuzeyinde kalan Sütay yaylası, yayla turizminin canlanması açısından elverişlidir.El sanatları, ürünlerinden olan "Ahlat bastonu", tüm ülkemize ün salmıştır.


TARİHİ CAMİLER


İSKENDER PAŞA CAMİİ



Yavuz Sultan Selim zamanında yapımında başlanılan, Kanuni Sultan Süleyman zamanında yapımı tamamlanan bu camii, Osmanlı Kalesi içinde bulunup, Kanuni Sultan Süleyman'ın vezirlerinden İskender Paşa tarafından 1564-1565'te yaptırılmıştır. Kare planlı olup üstü kubbe ile örtülü bir yapıdır.Camii yapısında duvarlar kesme taştan, Kubbe ve tromplar ise tuğladan örülmüştür.Caminin içi altta on, üstte dört ve kubbe eteğindeki sekiz pencere ile aydınlanır. Bu gün bazı pencerelerin içi doludur.



 KADI MAHMUT CAMİİ


  


Osmanlı Kalesi içindeki bir diğer önemli yapı da bu camiidir. Yazıtta Kadı Mahmut'un adıyla 1584 tarihi bulunmaktadır. Kare planlı bir camiidir. Bu plan Ahlat'taki Osmanlı camilerinde genel olarak görülür. Camiinin kare plandan kubbeye geçişini sivri kemerli tromplar sağlar. İç kubbeyi sekiz-gen kasnak üzerinden yükselen piramidal çatı kapatır. Bu camiini bir diğer önemli özellik ise sadece kesme taş kullanılarak yapılmış olduğudur.



 BAYINDIR MESCİDİ




Bayındır Kümbeti'nin hemen bitişiğinde bulunan bu mescidin 1477'de Rüstemoğlu Bayındır tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Mescid duvarındaki kitabede “Amel Baba Can” adı okunur. Bu mimar kümbet ve camii yapmıştır. Mescidin girişi sivri kemerli bir eyvan şeklindedir. Kare planlı asıl mekan içiten sivri beşik tonozla, dıştan düz çatı ile örtülmüştür.Mescidin güney duvarında dışarıya taştan ve üzeri yarım piramidal külahla örtülmüş, derin mihrap nişi yer alır.



 ULU CAMİİ





Ahlat’ın eski merkezinde bulunan bu caminin kalıntıları Prof. Dr. Haluk Karamağaralı’nın yaptığı kazı çalışmaları sonucu ortaya çıkarılmıştır. Caminin kuzeyinde imarethane olduğu tahmin edilmektedir. Caminin kuzeydoğusunda, minaresinin kaidesi ortaya çıkarılmasına rağmen planı netlik kazanmamıştır.



KALE MEZARLIĞI

Osmanlı kalesinin kuzeydoğusunda bulunan bu mezarlıkta, Ahlat'ın Osmanlı dönemi mezarları bulunmaktadır. Bu mezarlar, işçilik ve tezyinat bakımından önem taşımayan kabaca yapılmış mezarlardır.



KIRKLAR MEZARLIĞI

“Kırk Kardaş” mezarlığı olarak da bilinir. İsmini aldığı mahallede bulunur. XIII. ve XIV. asra ait yapıları barındırmaktadır. Küçük ölçüde ve kabaca işlenmiş olan bu mezarların içinde bulunan sütun haindeki bir sanduka bu tipin Ahlat mezarlıklarında bulunanlarının en itinalılarındandır. Bu mezarlıkta ayrıca “Orta Asya Balbalları” nı hatırlatan insan şeklinde arkaik şahideler de mevcuttur.







KAYI MEZARLIĞI

Osmanlı kalesinin Kuzeydoğusunda bulunan bu mezarlıkta iççilik bakımından önem taşıyan, birbirine benzeyen Osmanlı devrine ait mezarlar bulunmaktadır.



   
SELÇUKLU MEZARLIĞI

Buradaki mezar taşları, Orhun Abidelerinin İslamlaşmış şeklidir diyebiliriz. Bütün Ahlat mezarlıkları içerisinde Meydanlık Mezarlığı en büyüğü olup 210 dönümdür. En önemli mezar taşları ve en ünlü sanatkarların eserleri bu mezarlıktadır. Bu mezarlıkta Xll. asır başından XVl. asra kadar tarihlenen mezarlar bulunmaktadır.
Ahlat’ın en büyük ve muazzam mezarlığı olan bu mezarlık doğudan batıya doğru İkikubbe Mahallesi ile Harabeşehir arasındaki geniş düzlüğü kaplamaktadır. Meydanlık Mezarlığında XII. asrın başından XVI. asra kadar tarihlenen muhletif tiplerde takriben bin kadar mezartaşının bulunduğunu belirten Prof. Dr. Beyhan Karamağaralı bunun dışında yedi tanesi meydana çıkarılmış olan ve kazılarla sayılarının daha da artması muhtemel olan halkın “Akıt” dediği tümülüs tarzında mezarlarında mevcudiyetinden bahsetmektedir. En önemli mezartaşlarının ve sanatkarların bulunduğu bu mezarlık adeta Anadolu’nun Türk yurdu olduğunun ispatı açısından tapu mahiyetindedir.
















AHLAT MAĞARA EVLERİ


İlçede yapılan araştırmalarda en az 500 adet neolotik çağdan kalma mağaraların olduğu belirtilmektedir. Ahlat’taki doğal alanlardan olan ve mağara turizmi açısından önem taşıyan mağara kümeleri genellikle Harabeşehir ve Sultan Seyit dereleri, Kırklar Vadisi, Madavans deresi, Yuvadamı Köyü civarında Gaban Deresi Vadisi ile Harabe Hulik Köyü mevkiindedirler.
Ahlat’ın çeşitli kesimlerinde yüzlerce mağara bulunmaktadır. Bu mağaralar eski çağlardan beri değişik amaçlarla kullanılmış ve günümüze kadar ulaşabilmişlerdir. XIX. Yüzyılın sonlarında bu yöreye gelen LYNCH. Bu mağaralardan oluşan yerleşmelere dikkat çekmiştir. Ahlat, Doğu Anadolu Bölgesi’nde ilk yerleşilen alanlardan birisi olduğu için bu mağaralar Neolitik Çağ’dan beri kullanılmıştır. Bölgede meydana gelen şiddetli depremler, kuraklık nedeniyle sulak vadilere yerleşme ihtiyacı, harp ve istilalar sonucu yerleşmelerin tahrip edilmesi, sert iklim koşulları gibi nedenler mağara yerleşmelerinin ortaya çıkmasında etkili olmuştur. Bugün Harabeşehir ve Tahtısüleyman Mahallerinde bir çok mağara bulunmaktadır. Ancak Eski Ahlat Kalesi’nin batı yönünden tahrip edilmesi ve yıkılması sonucu onlarca mağara yok olmuştur.
Bu mağaralar kalenin mamur olduğu dönemlerde askeri mühimmat depoları ve soğuk hava depoları olarak kullanılmışlardır. İbrahim Kafesoğlu bu mağaralardan bazılarına kutsallık atfedildiğini ve içerilerinde ibadet yapıldığını yazıyorsa da bu durum mağaralara kutsallık atfedilmesinden değil bazı mağaraların ibadet mekanı olarak kullanılmasından kaynaklanmaktadır. Ahlat’taki doğal alanlardan olan ve mağara turizmi açısından önem taşıyan mağara kümeleri genellikle Harabeşehir ve Sultan Seyit dereleri, Kırklar Vadisi, Madavans deresi, Yuvadamı Köyü civarında Gaban Deresi Vadisi ile Harabe Hulik Köyü mevkiindedirler. Yapay mağaralar tek ve iki katlı oyuldukları gibi, bazıları ise galeri tarzında oluşturulmuş olup bu galerilerin nerelere kadar uzandığı henüz araştırılmamıştır. Mağaraların bazıları yanyana veya arka arkaya sıralanmış iki-üç odadan oluşmaktadır. Yuvadamı Köyü civarında doğal ve yapay mağaraların yanında kayalara oyulmuş nişler, sunaklar, kaya mezarları yörenin tarihine ışık tutacak önemli maddi kültür belgelerine sahiptir. Bu köy civarında ise bölgenin en büyük tarih öncesi mezarlığı mevcuttur.


MADAVANS MAĞARALARI


Ahlat’taki Kaş deresi içerisinde yer alan Madavans mağaralardan oluşan, XIX. Yüzyıla kadar meskun olan bir Hıristiyan köyü idi. Dik yamaçlardaki mağaraların önleri kesme taşlarla örülerek konut durumuna getirilmiştir. Bu vadide yarısı kayaya oyulmuş bulunan bir de kilise mevcuttur. 1901’de yöreyi gezen LYNCH., görevli rahipten aktardığı bilgiye göre bu kilisenin, havari Apostle Thaddew tarafından yapıldığını yazmaktadır. Bugün tamamıyla terkedilmiş Madavans Köyü, dış tesirler sonucu büyük ölçüde tahrip olmuştur.


FOTOĞRAFLAR







KÖPRÜLER VE HAMAMLAR

BAYINDIR KÖPRÜSÜ




Ahlat’ın Taht-ı Süleyman mahallesinde, göle akan küçük bir dereyi doğu-batı doğrultusunda geçen, tek gözlü,küçük ölçüde bir köprüdür. Malzeme olarak kesme taş kullanılmıştır.doğu tarafından merdiven şeklinde küçük bir kısım batıya doğru gitmekte, sonra altaki sivri kemerli geniş kısım,biraz kuzeye yönelerek ilk kısımla belirli bir açı meydana getirmektedir Kuzey tarafındaki tek bir taşın üzerine işlenmiş çarkıfelek motifli küçük rozetin dışında süsleme yoktur. Batı kıyında yakın bir yerde, kemer ayağının güney yüzünde taşlar arasında, ileri doğru devam eden büyükçe bir boşluk göze çarpar.


HAMAMLAR

Evliya Çelebi eserinde “Emirhan” diye bir camiden bahsetmektedir. Bu caminin kitabesinde Ahlat'ta 1000 tane hamamdan söz edildiğini kaydeden Evliya Çelebi bunu eserinde belirtmektedir. Bu bilgiler biraz mübalağalı olsa da bize Ahlat'ta hamamın çokluğunu ve su kültürünün gelişmiş olduğunu göstermektedir.Burada yapılan kazılarda iki hamam ortaya çıkarılmıştır. Biri Ulu Caminin batısında da diğeri ise kuzeyinde, şehir surunun hemen dışında yer alır. Bunlardan ikincisi ısınma tertibatı, su şebekesi ve yıkanma kabinleri ile önemli bir mimari yapıya sahiptir. Bir başka hamam da Kale Mahallesinde İskender Paşa Camii'nin yakınında Osmanlı döneminden kalma İskender Paşa Hamamı olup büyük ölçüde tahrip olmuştur.




İlgili Aramalar: Ahlat nerede, ahlat kültür , eski selcuklu ahlat , bitlisde gezilecek yerler , bitlis tarihi , bitlisde neyapılır , bitlisde gidilecek yerler ,bitlisdeki tarihi yerler , bitlis tarihi mekanlar , bitlisde camiler
  • 0 Blogger
  • Google+
  • Facebook
  • Disqus

Henüz Yorum Yok

Yorum Gönder

comments powered by Disqus

Yayın Üstü Sponsor Reklam

Yayın Ortası Sponsor Reklam

Yayın Ortası Sponsor Reklam 2

Yayın Altı Sponsor Reklam


Bu Makaleyi Beğendinizmi ?